İmgeleme & Olumlama Çalışmalarında Dikkat Edilecek Hususlar
İmgeleme ve olumlamaya kendimizi dürüstçe tanıyarak, mümkün olduğunca egodan, gizli güdülerden ari, onu kalpte eriterek, başkasının irade ve seçimine engel teşkil etmeden, bütünün hayrını gözeterek, odaklandığımız konu üzerinde temiz, berrak bir niyet bildirmekle başlarız.
Bu çalışmalarda çalışmaların başarıya ulaşması için birlikte yol alacağımız, geliştirmemiz gereken en önemli nitelikler; farkındalık, iman, tedriç yasasına riayet ve tevekküldür. Hususlar başlangıçta zor görünebilir ama tekrarlandıkça kendiliğinden, basit, zihinsel süreci aşan bir bütün hale gelirler.
OLUŞ ve BİLİŞ Biz realitede her ne kadar arayanlar gibi görünsek de, özümüzde tüm biçimlerden bağımsız olarak Ol’anlarız. O nedenle, çalışmalarda her zaman olma ve bilme idrağı temel alınır. Bu ne demektir; insan bir şey isterken, dua ederken, imgeler, olumlar ya da şifa verirken; eksik, kayıp, değersizlik, haketmeme, suçlama, kaygı, korku gibi öğelerle, negatif kutbiyetlerle, ego kalıpları ve varlığın sınırlandırılmış halleriyle yola çıkmamalıdır. Sizin kök bildirgeniz, bilinçdışı öğeniz ne ise; evrende o tezahür eder; yani benzer benzeri, varlık varlığı, yokluk yokluğu, sevgi sevgiyi, korku korkuyu çeker. Konunun derinine inersek eğer sağlık istiyorsak bu hasta olduğumuz, bolluk bereket istiyorsak bu yoksun olduğumuz ve muhtaç olduğumuz anlamına gelir ve bize dönecek olanlar da yine içimizdekilerdir. Evren ve tüm enerjileri, bilinçdışı gibi çalışır; negatif ya da pozitife bakmaz bilince ve odağa bakar; istenen şey siz de olmadığına inandığınız bir şeyse o size gelmez. Bu nedenle biz para sıkıntısı çektiğimiz gerçekliği içinde, yokluk bilincinde yaşarken, genellikle bolluk tezahür ettiremeyiz. Bolluk da her şey gibi dıştan içe değil, içten dışa doğru gelişen çok boyutlu bir varoluş enerjisidir. Bu noktada, bilincin dönüşüme uğratılması, bilinçdışının bilinç alanına entegre edilmesi, enerji çalışmaları gibi konuların herzaman ki gibi gündeme oturması kaçınılmazdır. Hastalığın içinde bulunduğunuz istenmeyen, kötü, şu ya da bu şartlarla hemen değişmesi gereken bir şey olduğunu düşündüğünüz ve onun nimetini alamadığınız sürece sağlığı da tezahür ettiremezsiniz. Bunlar bir pakettedir. Hastalık da amaçlı bir sağlık durumudur ve sağlık yolunun taşıyıcısıdır. Kendinize ne kadar yalan söylerseniz söyleyin, ne kadar olumlama yaparsanız yapın, -mış gibi yaparak ya da inanmadan söyleyerek içinizde bütünlemediğiniz zaman kandıramazsınız, varoluşu tiye almak, faka bastırmaya çalışmak, onunla pazarlık masasına oturmak anlamsızdır; o, sizi sizden iyi tanır. Bütünlediğinizde ise; zaten başka bir şeye gerek kalmaz, siz bütünlediğinizin yaşayan bir tezahürü olursunuz.
ŞİMDİ
Tüm varoluş, yaratımlar ve güç varolan ve her şeyi içeren tek bir andan oluşur o da; şimdidir. Çalışmalar, anda, yani şimdide yapılır ve gerçekleşir, bu nedenle çalışmaların, telkin ve imgelemenin zaman kipi de, hisiyatı da şimdiki zamandır. Herhangi bir şeyin gerçekleşiyor olduğu şuanda, şüphesiz bir imanla tüm duyularla hissedilmeli ve yaşanmalıdır. Çalışmalar geçmiş, gelecek, zaman, mekan, zihin gibi illüzyonlar üzerine kurulmaz. Bizim geçmiş, gelecek ve şimdi dediğimiz zamanlar, tüm boyutlar, yaşanmışlar, yaşanacaklar, tüm varolanlar aynı, tek bir anda, sonsuz olarak; lineer zamandan, uzaydan, mekandan, dualiteden bağımsız olarak yer alır. Bu da asla zihinsel süreçlerle anlaşılacak bir biçim değil bütünden açılan bir sonsuzluk kapısıdır. Bunu anlamak için geçmişte size çok acı vermiş bir olayı imgelediğinizde ya da gelecekle ilgili bir korkunuzu gözünüzde canlandırdığınızda zihin / bedende olan değişimleri gözlemlemeniz yeterlidir; şeyler şimdidir gelmemiş ya da geçmemiştir; o nedenle şeyler, ancak şu andaki bir sıçramayla seçilebilir, dönüştürülebilir, bütüne dahil edilebilir geçmiş ya da gelecekte değil. Geçmişi de geleceği de yazmak ancak şimdide mümkündür. Geçmiş ya da geleceği kurcalamaya, bir şeylerin izini sürmeye, köküne inmeye gerek yoktur. Olan olmuştur ve bir şekilde vardır, kaynağını bilmenin, onu dönüştürmede aksi düşünülse de aslında zihinsel destekten öte pek bir faydası olmaz. Dahası; öyle ya da böyle herkesin yaşadığı tüm köken aynıdır. Önemli olan niyettir ve şimdinin niyetiyle affetme gibi tüm yaşam dersleri ve tüm yaşam yükleri karşılanabilir. Özetle; sağlıklı olacağım değil; sağlıklıyım ya da gelecekte belli şartları oluşturduğunu imgeleyerek sağlıklı olma üzerine kurulmuş bir imgeleme değil; şu an şartsız koşulsuz sağlıklı olduğumuz bilinciyle gerçekleşen bir imgeleme yapmalıyız. Oysa ki, imgelemede insan genellikle imgelediği şeyin, belli şartlar sağlandığında oluşacağına inandığından, zihninde yarattığı şartların yine zihninde yarattığı hangi durumlarla, ne zaman sağlanabileceğiyle ilgili kalıplarla, dualite eksenli planlar yapmaya başlar ve böylelikle evrenin sonsuz olasılık ve kaynaklarını kapatır. İmgeleyin, ama imgelediğiniz şeyin yönetmeni, yöntem bilimcisi olmayın, kendinizi imgelediğinizin içinde, şuan, imgelediğinizin size ne hissettirdiğiyle görün ve onu şimdi yaşayın. Bu bir gelecek iş fikriyse; iş için yapılacak planları imgelemeyin; o işin hangi kanallarla olduğu / oldurulduğu önemli değil, o iş şu an oluyor ve siz bu olurken ne yaşıyorsunuz konu bu. Siz bir çağrı bırakır ve onu cevaplarsınız, arası sizin işiniz ve hükmedebileceğiniz bir konu değil.
OLMADA BÜTÜNLÜK
İmgelenen ve onu yaşamada kullanılan duyular, herkesde farklı düzey ve biçimlerde çalışabilir. Hatta sanılanın aksine, kör bir insanda farklı kanalları kullanarak oldukça başarılı imgelemeler yapabilir. Mümkün olduğunca tüm duyuları geliştirerek bütün halinde kullanmak tabii ki faydalıdır; fakat başlangıçta işitsel, görsel, kokusal, duyusal, dokunsal ve öte algılarınızın hepsini dengeli ve eşit ölçüde kullanamayabiliriz. İmgeleme çalışmaları yaptıkça bunların da geliştiğini gözlemleyebiliriz. Mükemmelleşmiş bir imgelemede; imgelenen durumu ya da şeyi, tüm duyu beden ve zihninizle o anda yaşar ve o olursunuz. Akan bir nehirde arındığınızı imgeliyorsanız suyun tadını, kokusunu, sesini, rengini, biçimini, dokusunu, verdiği hissiyatı bilir, dahası; o su olur, onun yaşadığını yaşarsınız. Böylelikle mükemmel imgelemede tüm ayrımlar, sınırlı kalıplar, dualite kalkar ve varoluştaki her şey O olur; uzay / zaman / mekan kalktığında siz varlığın aslında illüzyon tarafından perdelenmemiş bensiz, sensiz, asıl halinde olur, aynı zamanda da bir okadar -meditasyondakine çok benzer bir biçimde- kendinizin farkında olursunuz; böylece yaşananla imgelenen, hakikatle gerçek arasındaki uçurum kalkar; bu asla zihnen ulaşılacak bir durum, bir beklenti vs. değil, teslimiyet ve kalben köprü kurulduğunda her şeyi birbirine bağlayanla ulaşılabilecek bir haldir. Tezahürler bu şekilde gerçekleşir. Bu tip bir imgeleme, “odaklanma” yöntemini kullanan meditasyon, tefekkür ve şifa çalışmaları özden bilgi alma, farkındalık ve denge geliştirme gibi niyetlerle de kullanılır.
KAYNAK Sigara, alışveriş, para, yemek gibi somut / maddesel bir alan üzerinde çalışma yapıyorsanız, çalışmada yemek, sigara, kilo gibi kelimelerin ve imgelerinin bulunmamasına dikkat edin. Sigara içmenizin ya da çok yemenizin soyut, zihinsel / duygusal sebepleri, yani kök neden üzerine yoğunlaşın. Genelde kök sebepler; herkeste korku temelli olarak benzer ya da aynıdır. Mesela, bu çalışmada kök neden kayıp, acı, yokluk ya da yetersizliğin bir ikamesi olabilir. Bunun için bütünlük, tamlık, tatmin, güven, doygunluk ekseninizi besleyecek, size uyan kişisel imgeleme, olumlamalar oluşturun. Kök neden, çoğu zaman bir çok negatifle birleşir ve temeli bu yaşamınıza da dayanmayan derinlik ve boyuta sahip olabilir. Önemli olan; bulduğunuz kökün / gölgenin sizde bir yansımasının, tezahürünün olup olmaması, diğer bir deyişle zihinsel / duygusal tetikleme, tepki uyandırıp uyandırmaması, bir yaraya basıp basmamasıdır; basıyorsa doğru iz peşindesinizdir. Daha önce belirttiğim gibi; illa ki iz sürmek de gerekmez; her dengesiz varlık alanı için insanoğlunun temel, ortak, geniş havuzundan size uyacağını düşündüğünüz bir imgeleme, olumlamayı sezgi yoluyla rahatça seçip, biçimlendirerek kullanabilir ve gelişmeyi zaman içinde tartabilir ilerlemeye bakarak da gerekirse değiştirebilirsiniz.
DİL
Olumlama çalışmaları yaparken dikkat edilecek en önemli hususlardan biri, dönüşüm ana dinamosu olan bilinçdışının, bilinçli zihin gibi doğrusal ve onunla aynı tekniklerle çalışmadığıdır. Bilinçdışının çalışması varoluş yasalarıyla oldukça örtüşen bir yapıdadır. Bilinçaltı olumluluk, olumsuzluk, mantıklılık, dualite vs. gözetmez sadece varolan ne ise onu alır. Örneklemek gerekirse; “korkmuyorum”, “suçlamıyorum” gibi olumlamalarda bilinçdışı korku ve suçluluk kavramlarını içselleştirir. Bilinçdışına hitap etmek için; “güvendeyim”, “özgürüm” ya da “kendime rağmen ... yı seviyorum”, “diğer yansımalarıma rağmen ...’ya cesaret ediyorum” gibi olumlamalar kullanabilirsiniz. Olumlamalar negatif, çatışma, direnç, yoksunluk, red, talep içeren motifler değil; pozitif, kabul, içerme, affetme, tanıma, kucaklama, varlık gibi motifleri barındırmalıdır; “... dan kurtuluyorum”, “... yı istiyorum”, “...ya ihtiyacım var” gibi değil de; “...nın bana ne öğrettigini görüyorum”, “ben...yım” gibi. Dili basit, net ve olabildiğince teferruatsız tutmakta da fayda vardır.
ZİHİN DURUMU
İmgeleme ve olumlama çalışmaları, bilincin günlük, analitik zihin aktiviteleriyle özdeşleştirilen ve yaşantımızın çok büyük bir bölümünü kaplayan beta dalgalarının belli düzeyde sınırlandırıldığı, yani bilinçdışının daha alıcı olduğu alfa tireşim düzeyindeyken yapılırsa daha başarılı sonuçlar verebilir. Zihin alfa durumuna; genellikle derin rahatlama, gevşeme, hafif trans, meditasyon gibi durumlarda ulaşır, aynı zamanda bu; çoğu şifacının ve alıcının da şifa seansı sırasında içinde bulunduğu bir frekanstır. Bununla beraber bu çalışmalar bir akış yaratır, mesela olumlama-imgeleme çalışmanız “kendime, insanlara, varoluşa güveniyorum” temasını içeriyorsa, bir süre sonra, kademe kademe, gün içinde buna ters düşen güven sorunu anlarınızı, tetikleyenleri, tetiklendiği an farketmeye ve bunları bilinçli olarak disipline edebilmeye başlarsınız. Bu şekilde bilinçaltı, her geçen gün daha çok bilinçli alana dahil edilir. Tabii ki bu asla kontrol, bastırma şeklinde değil daha ziyade farkındalık ve hakimiyet şeklinde gelişir. Nihayetinde çok küçük bir yüzde olan bilinç alanı genişler ve hayatımızı olumsuz yönde yöneten bilinçdışı negatif içerikler entegre olup, daralarak dönüşüm gerçekleşir ve varlık bilinçle birlenip bütünlenmeye başlar.
FORM YARATMA
Çalışmalar için kendinize özel, motive edici, çalışmaya girmenizi kolaylaştırıcı, güçlendirici bir atmosfer ve bir takım ritüeller oluşturmanız harikadır; fakat bunlar zorunluluk ve bağımlılık haline geldiğinde biçimsel ve zihinsel hale gelir çelme takıp, sıkıntı yaratabilir. En önemli olan; rahatsız edilmemeyi sağlamak, kendinizle olabileceğiniz huzurlu bir alan ve vakit temin edebilmektir. Çalışmaların ne zaman, ne sıklıkla, hangi durumlarda yapılacağına dair bir kural yoktur. Mesela güne güzel başlamak ve günü şekillendirmek için gün içi saatlerde ya da enerjinin daha derin akabildiği, uyku süresine de yansıyabildiği gece saatlerinde, fakat düzenli olarak ve tercihen her gün, kullanıcısıysanız da Reiki gibi enerji şifa çalışmalarıyla birleştirerek çalışma yapabilirsiniz.
ENERJİ Olumlamalar içten, sessiz yapılabileceği gibi yüksek bir sesle de tekrarlanabilir. İnsanın kendi sesini duyması boğaz ve kalp çakrası başta olmak üzere her seviyede olumlu etkiler yapar. Fakat bu bir kural değil; içten onaylamada daha derin, yerleşik, rahat hissediyorsanız iç sesle olumlama yapın; fakat kendi sesinizle özdeşleşemediğiniz, samimi bulmadığınız, utandığınız, tiye aldığınız, bastırdığınız yanlar varsa ya da boğaz çakrayla ilgili enerji akışındaki sıkıntılardan / dengesizliklerden dolayı sesiniz dengesizleşiyor, tuhaf geliyorsa daha yüksek sesle olumlama yapmanız faydalı olabilir. Çalışmalar sırasında içinizden ağlamak, gülmek gibi yoğun duygular geçiyorsa analiz etmeyin, enerji akışını kesmeyin, bastırmayın, ne geliyorsa şifanın kaynağıdır ona gömülerek o anda yargısız kabul edin, izin verin, ve ona testlim olun. Bazen sebepsiz görünenler, çok derin boşalımlar sağlar.
ENERJİ EMİCİLER
Çalışmalar sırasında, yargılama, kuşku, korku, analiz etme, direnç vs. gibi zihinsel süreçler, olumsuz duygular, negatif yükler, imgeler, psişik güçler, negatif projeksiyonlarımız veya karşı besleme yapan insanlarla karşılaşmanız çok olağan ve beklenir bir durum. Hevesiniz kırılmasın, farkına vardığınız an farkına vardığınız için kendiniz kutlayın, doğal ve gerekli bir süreç olduğunu bilin, yargılamadan silkelenin ve derin nefeslerle bütüne ve çalışma ekseninize dönün. Siz belli nedenlerle seçmedikçe, hiç bir şey ve kimse özgür iradeniz üzerinde hakimiyet kuramaz.
BESLEME
İmgeleme ve olumlamanın yarattığı farkındalık, sürdürülebilirlik, olma hali; bilince ve geniş zamana yayılmalı fakat bunun için bilinçli çaba; enerjiyi ısrarla tutma, direnç şeklinde seyretmemelidir. Mesela bir şifa çalışması yaptıktan sonra sürekli dönüp acaba oldu mu, olmadı mı, ne zaman olacak, nasıl olacak, ama..., keşke..., ...meli / malı vs. eşliğinde endişeli, kontrolcü, şüpheci tekrarları tetikleyen zihin durumlarına girmek olumlu neticeler vermez. Şifa o an koşulsuz şartsız gerçekleşir, bizse onu; çoğu zaman bize uygun zaman ve şekliyle zihinden görürüz. İmgeleme ve olumlama çalışmalarının meyve vermesi samimi bir ilgi ve sabır gerektirir. Düşünülen şeyin, maddeye tezahürü bir zaman alacaktır bu aynı zamanda tedriç yasası kapsamındadır. Bu çalışmaların bir yaşam düsturu olarak ele alınması; takdiri ilahi bahşederse geniş anlamda "olduğu gibi görünmeye" an zamanda tezahür etmeye, muktedir olup varlığı kucaklamaya, sonsuz sınırsızlık birlik ve bütünlüğe gider ki bambaşka bir mertebe olup bir çok kapıyı geçmeyi gerektirir, küçük ve alabildiğiniz ölçüde adımlarla başlayın.
BİRLEŞTİRME
İmgeleme-olumlama çalışmalarını her tür enerji, şifa ve içsel gelişim çalışmasıyla beraber yaratıcı biçimde kullanabilirsiniz. Reikiyle çalışsın çalışmasın herkes, başlangıçlar için uygulaması oldukça kolay olan doğa elementleri, ışık, nefes imgelemeleri ve olumlamaları kullanabilir. Affetme, geçmişi şifalandırma ve gelecek tezahür çalışmaları imgeleme-olumlama için sınırsız, harika bir zemin olduğu kadar, topraklanma, dengeleme, bir travmayı yumuşatma, enformasyon alma gibi çalışmalarda da kullanılabilir. İmgeleme ve olumlama çalışmaları aynı temele dayandığından sıklıkla birleştirilip, güçlendirilir. Örneğin kendinizi en sevdiğiniz yerde imgelerken, ya da korkunuzla yüzleşirken güven olumlamaları yapmak, geçmişi imgelerken kabul olumlamaları yapmak gibi. Eşsiz ve sınırsız cevherinizi bu çalışmalara taşımayı unutmayın, bu nedenle -dilerseniz konuyla ilgili bir çok kaynakta rahatlıkla bulabileceğiniz- imgeleme, olumlama örneklerine hiç girmedim. Konular aynı, benzer olsa da varolanları kopyala, yapıştır yapmak yerine kendinize en uygun, özgün, içinize işleyen kalıpları yaratın, kendinize düzenli, uygulanabilir, eğlenceli bir çalışma programı çıkartın ve adım adım ilerleyin belli bir süre tek bir konu üzerine çalışın sonuçları almaya başladıktan sonra diğer temalara geçin (zaten genellikle tek bir konunun şifalanması bile zincirleme reaksiyonlara sebep olacaktır), yüklenmeyin, dağılmayın, beklenti içine girmeyin ve umutsuzluğa asla kapılmayın ve mümkünse çalışma günlüğü tutun. Özel günlerinize ve doğa evrelerine özel ritüeller ve çalışmalar düzenleyebilir ve bu güçlü enerjilerinden destek alabilirsiniz. Son olarak; imgeleme-olumlama çalışmalarınızı yine bir şükran ritüeli ile sonlandırmayı ve kendinizi kutlamayı unutmayın.
Kolay gelsin & Aydın çalışmalar...
Ahu Birlik
Yorumlar -
Yorum Yaz